
Demiryolu inşa etmenin şüphesi ki Osmanlı Devleti’ne askerî, siyasî, idarî ve ticarî
açılardan sağlayacağı birçok faydalar söz konusuydu. Ancak söz konusu inşaat demiryolu olunca bunun aynı zamanda Osmanlı idaresi için doğuracağı bir kısım sıkıntılar ve sakıncalar da kaçınılmaz olmuştu.
Örneğin Osmanlı coğrafyasında yapımı öngörülen demiryolları ve inşa imtiyazları nedeniyle İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya arasında yaşanan kıyasıya mücadele Osmanlı Devleti’nin karşı karşıya kaldığı temel problemlerden birisini teşkil etmiştir. Yüksek kilometre garantisi adı altında sunulan inşa ve işletme imtiyazları ve kilometre başına tanınan muayyen yıllık kar garantisi Osmanlı maliyesinin temel açmazları arasında yer almıştır.

Osmanlı Devleti’nin inşaat firmaları için vaat ettiği yıllık gelir çoğu kere gerçekleşmemiş, aradaki fark Osmanlı maliyesi tarafından üstlenilmiş ve ödenmek zorunda kalınmıştır.
Osmanlı Devleti’nde demiryolları hemen hemen tümüyle Avrupalılar tarafından ve yabancı sermaye ile gerçekleştirilmiştir. Avrupa’ya ve Avrupa sermayesine duyulan ihtiyaç ve inşa edilen hatların daha ziyade Avrupalılar tarafından işletilmesi Osmanlı idarecilerini isteseler de istemeseler de, Osmanlı Devleti’nden ziyade kendi çıkarlarını düşünen Avrupa firmalarının taleplerini kabul etmeye mecbur bırakmıştır.
Bu durum Osmanlı ticaretinin ve maliyesinin yabancıların müdahalesine müsait bir hale gelmesine, Osmanlı coğrafyasının demiryolu hattı boyunca değişik devletlerin nüfuz bölgelerine dönüşmesine yol açmıştır.
